7 thoughts on “Ahmet Ümit-Bab-ı Esrar

  1. Öncelikle kitap fotoğrafını kendiniz mi çektiniz.
    Bir alıntıda ben koyayım
    Senin suçun değil, bütün yetişkinlerde oluyor. İnsanlar büyüyünce hislerine duydukları güven azalıyor. Görmedikleri, dokunmadıkları, işitmedikleri, koklamadıkları, tatmadıkları şeylere inanmıyorlar. Hayal kurma yeteneğini kaybediyorlar. Mucizelerin gerçek olamayacağını düşünüyorlar. Sen de öyle oldun.

    1. Hayır ben çekmedim internetten bulup koydum. Alıntınız için teşekkürler 🙂

  2. İnancï gerçekten özgür bir şekilde esnetebilenlerin gerçekten zevk alabileceği kitaptır bana göre. Gerek alıntıları gerek o alıntıların kitapta sanki yerleri varmışta geçip oturmuşlar hissi veren o aidiyeti kitabı bir sonraki alıntıya kadar elden bırakmadan nefessiz okumamın sebebidir Bab-ı Esrar.

    Sır kapısı dediğimizde aklım hep dini Şeriat, Tarikât,Marifet ve Hakikât olarak 4 kapıda yorumlayan ve kapïların kırkıncı makamlarında gerçek hak aşkının bulunacağına inânan Hacı Bektaş-i Veli’ye gitmişti ama Konya’yı duyduğum anda tamam dedim Mevlana var bunda hakiki aşk ile okunur bu kitap.

    Kitaptan beni zaman zaman koparan tek durum ana karakterin zaman zaman kendisiyle çelişmesi senin yazdığın gibi tekrara düşmesiyle okuyucuya verdiği ve bize deli mi bu? Dedirten güvensizliğiydi. Karakter daha saglam inşa edilebilirdi ama uzun zamandir Ahmet Ümit okuyucusu olmak boyle detayları kitapla butunlemek demek 🙂 o yüzden enfes bir kitaptı sende iyiki bu kitabı okumuş ve seçmişsin birtanem 🙂

  3. Sevgili Sinem, “fark edilmemek”, “begenilmemek” gibi bir kaygin olmasın. Tarihe yön vermiş ve klasikleşmiş birçok yazar ve eser bundan nasibini almıştır. Yazilarini okuyunca bende şöyle bir kanaat oluşuyor: Ağır ağır mecrasında akan ve yolun sonunda okyanusa dökülen bir ırmak… Kitaplar insanlarin guvenle siginabilecegi birer limandır. Kitaplarla örülü bir dünya kurman çok değerli ve anlamlıdır. Seni ilgiyle takip ediyor ve destekliyorum.

  4. Kitabın konusu teması mekan zaman çatışmasını söyler misiniz acil lazım

    Not ” cevaplamazsanız canınız sağolsun ileriye ait not bırakayım bende

    Kendine hiç değer vermedin . Biliyorum bugünleri özlediğini olduğun günün değerini bil çünkü o günleride özleyeceksin… Neyse sevgili ben, görüşürüz.

  5. ben bu kitabın suç incelemesini yaptım. Baştan sona en ince detaylarla kaç kez okudum her şeyini not aldım ve böylece çok şey kazandım çok şey öğrendim.
    Karenin gördüğü rüyaların altında yatan aslında onun babası ile şah nesim arasındaki ilişkiyi çözmek istemesi. Böylece babasının neden kendisini terk ettiğini öğrenmek istiyor. Zaten rüyanın sonunda yani kitabın sonunda da babasının aslında görmek istediği şeyi görmüş olabileceğini tahmin ediyorum. Babasının tanrı olma yolunda ilahi aşka ulaşmak üzereyken babasından duyduğu sözler onu hala çok sevdiğinin onu özlediğinin göstergesi olabilir. Gerçekten sır kapısından içeri girmek müthiş bir duygu kitabın içinde kendini hissetmek sırların dünyasında yer edinmek bu kitabı değerli kılıyor.
    Suç incelemesi olarak zorlandığım bir kitap çünkü baştan sona rüya olan ve olağanüstü olayların olduğu bir romanı teoriye oturmak çok yordu. Her ne olursa olsun harika bir olay örgüsünün hayal gücünün büyüleyiciliği ile birleşip bizi gerçek ile düş arasında bırakması hoşuma gitti açıkçası.

  6. bir tane de benden olsun. ” Oysa bütün mahlukat sabrın ipliğiyle bağlıdır birbirine. Dünya sabırla döner. Çünkü güneşin de ayın da zamana ihtiyacı vardır. Sabırlı ol. Büyük sırlara ermek için sabır denizinde yüzmeyi öğrenmen lazım. Çünkü sırlar, sabır denizinin dibinde saklıdır.”

Bir yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir