BCT 
Selamlar, sevgiler Konu Deposu takipçileri. İncelemeye başlamayacağım hemen. Önce biraz konuşalım. Bir süredir yoğunluklar sebebiyle pek fazla inceleme yazamadım. Çemkirenleriniz oldu, saygıyla karşılarız. Ama bizimde hayat yoğun be abi. Anlatabildim mi? En son yazdığım Dalak Böbrek Şov Kitap İncelemesi pek fazla rağbet görmedi. Film incelesek atlarsınız ama. Kitap incelemelerimizde devam edecek buna rağmen, iyi haberi verim size. Dalak Böbrek Şov tarafınızca çok ilgi görmemesine rağmen benim hayatımda çok güzel olumlu sonuçlara yer açtı. Film neymiş be deyip kitaba abanabilirim artık, haberiniz ola. Ama şimdi değil. Bu inceleme benim bir süreliğine olacak olan son incelemem. Kendi hayat koşturmacam dolayısıyla yaz sezonu boyunca benden inceleme bulamayacaksınız. Diğer editörleri rahatsız edin artık. 😀 Patron onlar… O zaman dizi incelemesine başlayalım…
Wachowski Kardeşlerin geri dönüşü olan bu yapım, geri dönüşlerinin hakkını fazlasıyla veriyor. Wachowski’ler The Matrix, V for Vandetta ve Jupiter Ascending’ten başka pekte yapımlara imzalarını atmadılar. Geri dönüşleri bu diziyle oldu ve çokta güzel oldu.
Netflix’te yayınlanan, türü Bilim Kurgu olan bu dizide, 8 farklı özel insan vardır. Bu insanlar dünyanın farklı yerlerinde ve birbirlerine esrarengiz bir şekilde telepatik olarak bağlılar. Bunu dizinin başında pekte kontrol edemiyorlar. Anında yanlışlıkla birbirinin zihnine girip bedenlerini kontrol etmek başlarda rahatsızlık ve şaşkınlığa yol açıyordu. Delirmek üzereler mi diye kendini sorgulayan kahramanlarımız, zamanla hakikatleri öğrenmeye başlıyorlar. Bunu bilen hükümet yetkilileri ise bu tür özel insanları öldürmeyi kendine misyon edinmiş ve oluşan bu kovalamacayı izliyoruz.
Zihinlerinin içine girdikten sonrası, birbirlerinin bedenlerini kontrol etmelerini ve sohbetlerini izlemek çok keyif verici. Örneğin biri bir kavgaya gireceği sırada, 8 kişiden dövüşten anlayan biri onun zihnine giriyor ve onun yerine kavga ediyor. Yalan söyleyecekse, aktör olan kontrol ediyor gibi şeyler izliyoruz ve bu gerçekten ilgi çekici.
Bu 8 insan hiçbir zaman birbirlerini reelde görmediler ama aynı anda doğdular ve ilk nefeslerini aynı anda aldılar, her biri ise farklı ırktan ve ülkeden. Bunları zihinsel olarak bağlayan şey ne? Sorusunu soruyoruz ve izliyoruz.
Birleşik Krallık, Mexico City, Seoul, Mumbai, Berlin, Nairobi, San Francisco ve Chicago’da çekilen bu dizi çok fazla kültürü görme imkanını da sağlıyor.
Bu zihinsel olarak bağlı 8 karakterden kısaca üstünden geçelim.
Sun Bak: Koreli bir ablamız. Çeşitli çin çan çon dövüş sanatlarında usta. Kodu mu oturtuyor.
Kala Dandekar: Aile isteğiyle, sevmediği bir adamla evlendirilen bir ablamız. Hindistanın güzellerinden. Kimyager aynı zamanda. Uçuruyor, patlatıyor.
Van Damme: Afrikalı bir otobüs şöförü. Her ne kadar noel özel bölümünde oynayan oyuncu değişse de favori karakterim. Durumu en vahim olan bu ama her zaman pozitif ve arabadan iyi anlıyor.
Lito Rodriguez: Meksikalı oyuncu, aktör. Baya da ünlü. Medyadan homosexuel olduğunu saklamaya çalışıyor.
Nomi Marks: Amerikalı transsexuel ablamız. Bilgisayar konusunda oldukça yetenekli, sağlam hacker.
Riley Blue: İngiltereli ablamız. Bundan pek bahsetmeyim ama hikayesine en çok üzüleceğiniz karakter bu olacak. Özellikle 1. sezon finalinde ağlayabilirsiniz.
Will Gorski: Amerikalı polis abimiz. En eli yüzü düzgün kişi. Ekibin akıl hocası gibi.
Wolfgang Bogdanow: Alman bir hırsız abimiz. Açamayacağı kilit yok. Hikayesi de iyi buhram içerir.
1 Sezon ve noel özel bölümünden oluşan bu dizi hala devam etmekte. 5 Mayıs 2017’de 2. Sezonu gelecek ve kaçırmayın derim. 1. Sezonu 12 bölümden oluşmakta. Bölüm süreleri 50-60 dakika arasında değişiyor. Noel özel bölümü ise 120 dakika.
Bölümler sizi hiçbir şekilde sıkmıyor. Oldukça akıcı izleyebiliyorsunuz. Her bir karakterin hayatını ve kişiliğini tek tek benimseyip, takip edebiliyorsunuz. Uzun zamandır bir diziyi bu kadar keyifle, ilgimi çekerek ve de üzülerek izlediğimi hatırlamıyorum. Anlaşılan Netflix ve Wachowski’lerin birleşmesi boşuna değilmiş. Mükemmel bir dizi yapmışlar.
Bu dizi hakkında diyeceklerim bu kadar olup, yaz sezonu sonrasında görüşmek üzere. Hoşçakalın…
Kim Kime Dum Duma gerçekten ancak kendisini izleten bir dizi bence, en azından yoklukta gidecek türden süper diyemesemde izlenir.
Aynen öyle valla belirttiğiniz gibi çok güzel dizi. İzledim beğendim 😀
belirli konularda felfefesi kuvvetli, konusu enteresan dizilerden birisi bence. izlemeli ve izletilmeli.
izlemek istediğim diziler listeme ekledim 🙂
Bir arkadaştan duymuştum diziyi aklıma takılmıştı nasıl bir dizi diye sayenizde bir şeyler öğrendik teşekkürler hocam 😀
Etrafımda konuşulan bir diziydi sizin aracılığınız ile dizi hakkında bilgim oldu 😀 teşekkür ederim
çok güzel bir diziye benziyor fırsat bulduğumda izlemeye çalışacağım
Tavsiyeniz ile başlamayı düşünüyorum, teşekkürler 🙂
Ben esasen merak edip izledim çok iyi anlatmışşısn ama bir uyarı yapmalıydın evde odada tek başına ve kulaklık takarak izleyiniz diye çün ben bilmiyordum bu durumu birden nasıl sesi kısarım diye panik oldum sahur vakti yaz kapı pencere açık şu yaşıma gelmişim sanki hala töbe töbe 🙂 ama dizi güzel devam edior henğz 1. Sezon 2. Bölümdeyim
Harika bir konu olmus 🙂