Selamlar sevgiler çok değerli Konu Deposu takipçileri. Uzun süre sonra bir incelemeyle karşınızdayız. Bu yokluğumuzu göz anına alırsak ilk biraz sohbet edelim. Sonra incelemeye geçelim.
Neden mi inceleme gelmedi? Çünkü hayat şartları. Ne yapalım vaktimiz yok. Eskisi gibi sürekli inceleme gelmeye artık devam edecek mi? Sanmıyorum ama belli de olmaz. Bizde isteriz bir şeyler tüketelim inceleme yazalım ama öyle olmuyor işte. Neyse asıl konumuza filmimize dönelim bakalım.
Bilindiği üzere filmin çekim ve post prodüksiyon aşamaları talihsiz ilerledi. Asıl yönetmen Zack Snyder kızını kaybettikten sonra yönetmenlik koltuğunu çöp marvel sinematik universeten tanıdığımız Joss Whedon’a verdi. Bu daha filme gitmeden bende bir hayal kırıklığına yol açmaya neden oldu ama Joss abi o kadarda çöp işler çıkarmamış bu sefer. Garezi marvelaymış demek ki. Yinede bir Zack abi etmez. O ayrı konu. Zack abiye tekrardan baş sağlığı diliyoruz.
Filmin şu parçasını Joss çekmiş şuyunu Zack diye değerlendirmeyecem. Bu filmi izlerken açık ara belli oluyor zaten ama yönetmen değişse bile bütünlüğü sağlamak her şeye rağmen sütüdyonun işi. Oralarda boku Warner Bros’a atıyoruz. Malum Warner Bros DCEU’ya karışmaya bayılıyor. İçine etmek için elinden geleni yapıyor. Üstüne üstlük yönetim ekibinden Brett Ratner taciz suçlamasıyla yargılanırken hala istifasını vermiyorsa ben bu sütüdyonun ta…
Şimdi hacılar filmimizin kötüsü Steppenwolf. İlk bu lavuğa değinelim. Filmimizde kötümüz hakkında çokta bilgi verilmiyor açıkçası. Benim çizgi romanlardan bildiğim kadarıyla Steppenwolf, Darkseid’ın en büyük komutanlarından biri. Buna çok değinmemiş ne yazık ki. Darkseid hakkında pekte bilgi göremiyoruz bu filmde. Bu üzüyor. Yerine kötümüz geliyor “ha ha ha ben kötüyüm kutuları verin” deyip çekicini sallıyor. Kötümüz çok CGI içeriyor, görsellik olarak ta çok yapmacık gözüküyor. Karakter kurgusu ve gelişimine gidilmemiş. Biz Justice League’i toplayalım verelim gazı da kötümüz pek önemli değil dermişçesine davranılmış gibi. Burdan eski puanı kapıyor.
Karakterlerimize gelecek olursam tek tek…
Batman çok minnoş olmuş. Bir önceki filmde daha (BvS’den bahsediyorum) ailesinin ölümü yüzünden gözlerinden kan fışkıracak bir Bruce Wayne görmüştük. En son bir katile dönüşmüş insan öldürüyordu. Aşırı karanlığa gömülmüştü. Bu filmde de katı karanlık bir Batman var ama bir önceki filmdeki kadar yok. Daha sevecen arkadaş canlısı olmuş bir anda. Bu yanlış bir tercih değil ama bunu yapacaksınız Batman’i en başından beri öyle yazacaktınız. Bunu yapmalarındaki etmen filmde takımı kurma görevini Batman’e vermiş olmaları. Doğal olarak o kadar karamsar tutamıyorsunuz karakteri. Normalde takımı kurarsa Superman kurar, Batman yine karamsar karamsar gelip hadi bende yardım edim der, üstüne takım arkadaşlarını döver. Batman için kimin ne kadar özel gücü var önemsizdir, her duruma hazırlıklı olmasını bilir. Madem Batman’e verdiniz takımı kurma görevini (yinede yanlış bir tercih olduğunu söylemiyorum) o zaman BvS’de o manyak Batman’i göstermeyecektiniz bize. Bizde Batman’i öyle tanımayacaktık. BvS yokmuş gibi davranırsak Batman olmuş. Güzel olmuş. Karamsarlığı yerinde. Takımı kurma aşamalarını izlemek keyif verici. Ben Affleck her ne kadar Batman olmayı bırakmak istese de gelmiş geçmiş en iyi Batman olmuş. Adama nasıl bir kontrat yaptılarsa zorla oynatıyorlar. Ama helal olsun, hala çok güzel ödünsüz oynuyor.
Gel gelelim Wonder Woman’a. BvS’deki anlamsız çıkışı ve origin filmiyle gönlümüzü kazanmıştı kendisi zaten. İlk Wonder Woman’ı Gal Gadot oynayacağı açıklanınca “gitti güzelim Wonder” demiştim ama lafımı bir güzel yuttum. Filmdeki diyaloglarını, oyunculuğunu ve şehri olan Themyscira’yı görmek heyecan vericiydi. Birde babası Zeus’u göreydik tadından yenmezdi ama filmde yeterince karakterimiz var, o riske girmeye değmezdi. Injustice çekilirse olmazsa olmaz Zeus’u isteriz ama. Konumuza dönecek olursak Wonder Woman’ı Batman ile çalışırken görmek heyecan vericiydi. Birde onun sahnelerine ha bire poposuna zoom yapmasaydınız iyiydi. Biz orda Justice League izlemeye geldik. Bir kaç abaza erkeğe filmi sevdireceksiniz diye Wonder Woman’ın poposuna kameranın ha bire zoom yapması yersiz olmuş. Böyle ciddi ve iyi ilerleyen bir filmde bu çeşit yersiz hareketler beni rahatsız etti. Wonder Woman’ın origin filminde böyle birşey yoktu. Gayet keyifle izledik. Gal Gadot beğinildi diyede böyle hareketler çok saçma olmuş. Karı kız izleyecek olan o filme gitmez zaten. Biz orda karakteri izlemek istiyoruz, oyunculuk izlemek istiyoruz, popo istemiyoruz. Bunu söylememe bile gerek olmaması gerekiyor. Ama yinede Gal Gadot yönetmenlikteki yada sütüdyadaki yada post prodüksiyon ekibindeki (artık hangisi karar vermişse) bu yersiz harekete rağmen oyunculuğunu her zamanki gibi konuşturmuş ve keyifli güzel bir Wonder Woman izlememize olanak sağlamıştır.
Aquaman’imize bakalım birde. Jason Momoa iyi iş çıkartmış. Bize yeri geldiğinde karamsar bir Aquaman, yeri geldiğinde ise neşeli bir Aquman sunmuş. Bunlar değişken şeyler olmasına rağmen göze batmıyor. Herşey yerinde ve dozunda olmuş. Karakterin origin filmi olmamasından mütevellit o kısma hızlıca bir değinmek istemişler, buda çizgi roman okumayanları zorlayan bir hareket olmuş. Yinede Atlantis’i görmeyi daha fazla isterdim. Aquaman’in tacını red etmesi ve ayrı bir umursamaz olduğunu izlememiz karakteri daha çok eğlenceli hale getirmiş. Çizgi romanlarda olmayan bir Aquaman türü ama bana batmadı, izlemek keyif vericiydi.
Ve filmin en eğlencelisi Flash. Barry Allen izliyoruz dediniz ama Wally West Flash’ı izledik. Barry Allen öyle bir Flash değil abiler. Daha oturuklı, daha sorumluluk sahibi bir Flash. Bu tipleme bildiğin Wally West Flash’ı. Hadi yine yeni Flash olmuş daha çocuk Barry bu diyerek yedirmeye çalışmışlar. Ordan affımızı hakkediyor. Tekrardan Flash olarak bakacak olursak eğlenceli güzel bir Flash olmuş. Ezra Miller yaşı genç olmasına rağmen iyi bir oyunculuk sergilemiş. CGI’lar müthiş. Iris West göremedik ama zaten çocuk Flash izliyoruz. Iris’i görmemiz yersiz olurdu.
Cyborg. Abi sen niye varsın? Çık bir git şu filmden gözünü sevin. Kalabalık yapma! Cyborg normalde Justice League üyesi değil, Teen Titans üyesi bir karakter. JL’nin alt katmanlarında yer alır hiç bir zaman JL’ye girecek kapasitede olamadı. Ama geliyorsunuz filmi onun üstünden döndürüyorsunuz. Bütün film Cyborg’un karı triplerini izlemekle uğraşıyoruz. Ben şöyleydim böyle oldum, şimdi gücüm şu, uçabiliyorum lanet olsun. CGI’yıda kötü. Göze çok fazla batıyor. Oynayan oyuncu her kimse (bakmaya bile tenezzül etmedim) yetersiz bir oyuncu. İlla zenci karakter koyacaklar diye getirmişler. İlla zenci istiyorsan asıl JL üyesi Martian Manhunter’ı getir abi. Onu asıl merak ediyor DC hayranları. Burada karı gibi trip atan görselliği rezalet birşey izliyoruz. Anlaşılan yapımcılarda bunun farkında. Çünkü ha bire film boyunca Cyborg’un üstüne oynayıp takımı nasıl kurtardığını falan gösteriyorlar. Ne gerek vardı? Bu işi yapacak biri varsa Batman’dir yada Superman’dir. Ne yediği belirsiz bir karakteri sırf zenci olduğu için getirip üstüne oynamak çok saçma bir hareket olmuş. Cyborg bu filmin en kötü yanıydı.
Ve işte beklediğimiz kişi, derdime derman Superman. Ölüşüm rezaletti ama dirilişim muhteşem oldu diye atılan Superman abimizi görmek, izlemek duygusallık getirisiyle, bizleri gaza getiren taraf oldu. Daha önceden genç çocuk tripleri atan bir Superman izliyorduk. Artık daha bir bilinçli, lider vasıflı görmek beni ayrı bir sevindirdi. Güçleri kontrol etmesini ekstra geliştiren Clark abimiz bu sefer sen misin bana saldıran deyip neyin ne olduğunu bir kez daha gösteriyor. Batman’in BvS’de Superman’i öldürecek kadar ileri gitmesi ve bu filmde ise ondan dayak yemesi ayrı bir ironik ama ona çok takılmayacam.
Ana konusuna birazcık değinecek olursak… Neden birazcık çünkü yetersiz bir ana konu. Motherbox’ların yetersiz anlatılması çizgi roman okumayanlar için pekte uygun bir hareket olmadı. Bu nedir? Ne işe yarar? Kim yarattı? Bunlara tamam değiniyor ama çok yüzeysel. Akıllarda hala soru işaretleri bırakıyor. Anlaşılan filmde ana konu ve filmin kötüsünden çok JL üyelerine odaklanılmamız istenmiş. Filmi keyifli ve sürükleyici yapanda bu tarafı zaten. Orayı gayet başarılı halleden DCEU’ya çok fazla gömemeyeceğim o yüzden.
Vel hasıl kelam; keyifli güzel film. DC karakterlerini görüyoruz ve tanıyoruz. Çöp avangersa 10bin basar. Onun gibi ota boka saçma sapan şakalar, cıvıklıklar, gevşeklikler dönmüyor filmde. Esprilerde yerinde olmuş. Abi DC çok ciddi bu film kötü diyecekler en baştan gitmesin. Marvel çöplüğünü izlemiyorsunuz. Süper kahraman olmak her şeye rağmen ciddi bir iştir. Onun sorumluluğunda ve bilincinde olunması gerekir ve bunu karakter gelişiminde yansıtıp, ona göre bir yapım sunulmalı. Gelip ergen ergen marvel ne güzel komikti, bu DC çok ciddi diyecekler uzak dursunlar. Onlara mutluluklar diliyorum. Öpücüklerimi kart postalla yolluyorum.
Filmde 2 adet çizgi roman göndermesi after credits sahne bulunmaktadır. Pek konu içermemekle beraber gaza gelmeniz için bir sebep. Bütün yazıların bitmesini bekleyin yani.
Uzun zamandır beklediğimiz bu filmimizinde incelemesini yaptık, umarım sizde keyif alırsınız. DCEU ile ilgili umudum tükenmişken umut ışıkları görmek beni mutlu ediyor.
Bir sonraki incelemeye kadar, kendinize nasıl istiyorsanız öyle bakın.
Sevgili saygılı, gözümün çiçeee biricik ve tek, egzantirik yazar BCT
Öncelikli olarak güzel yazı olmuş uzun zaman ara vermene ve beklemeye değmiş açıkçası. Ayrıca zaman içerisinde yazım tarzının baya evrildiğini ve geliştiğini bu yazıyla beraber idrak ettim. Tebrik ederim.
Yazıyla ilgili birkaç düşüncemi madde madde paylaşmak isterim
1. Wonder woman ın BvS deki çıkışı hakkatten saçmaydı benim gönlümü o zaman kazanmadı. Ancak kendisini araştırmamıza ve tanımamıza vesile olduğu için BvS çöp bir film de olsa ufak bir teşekkürü hakediyor
2. Kıvamında popo sahnesi iyidir. Ancak mevzu tivork e dönüyorsa mide bulandırıyor açıkçası. Ancak sanırım senin bu izlenimine Wonder Woman ın gard alma tarzının da etkisi olabilir. Filmi izleyince yeniden değerlendiririz.
3. Cyborg un babasını sevmem. İyi bir Cyborg tiplemesi hatırlamıyorum hiç açıkçası
4. Özellik olarak BvS de de olduğu gibi süpermen Batmandan çok daha üstün özelliklere sahip ve bikaçkere Batmani öldürmemek için kendisini zor tuttu. En son Batman doğru zaman mekan ve ekipman koşullarının hepsini biraraya getirip Superman a karşı belirli bir denklik sağladı. Anlık dövüşte Supermen herturlu batman i yer
Şimdilik bunlar geldi aklıma sonrası filmi izledikten sonra sevgili canımdan çok sevdiğim yazarım BCT 😛 😀
Sevgili, sayın, arbitratik, çok değerli şahsiyat ibolix
Bu güzel yorumun ve düşüncelerin için teşekkür ediyorum. İfa-yı şükranlarımı, medar-ı ibret hayretlerimi ve zemzeme-i hamd vesilelerimi; sevgiyle, saygıyla, arz-ı tazimlerimi, dellal-ı muhterem bir şekilde iletiyorum.
Filmi sende izledikten sonra, birlikte oturup konuşmayı hevesle bekliyorum.
Hayır Superman ve Batman’in bu filmde işi ne?! Süper kahraman mı kalmadı? Madem bu karakterler kullanılıyor, bari birbiri ile tutarlı olsun arka arkaya gelen filmler. Daha yeni birkaç yıl içinde kavga etmedi mi ölümüne bu iki karakter?
hahah harika bir incelem olmuş okurken keyif aldım elinize sağlık 🙂
Ya iyi ki benden önce gidip sen yazmışsın, seninkinden daha iyi bir iş çıkaramazdım. Henüz filmi izlemedim ama Cyborg ne arıyor ki orada hakikaten. Manasız manasız işler. Bir de o zoom olayı artık süperkahramana falan bakmıyor onun için ne yazık ki karakterin kadın olması yetiyor ki bu dediğin gibi üzücü bir şey. After credits kısmında bilgi vermen de iyi olmuş direk kapatırdım ben 😀 Güzel inceleme, helal süper devam.
Ne demek. Eminim sende iyi bir iş çıkartırdın izleseydin. İzlemediysen izle yinede.