Sevgili dostlar, Konu Deposu’nun biricik takipçileri… İçimden gelen bir mevzu ile karşınızdayım. Bileni çoktur, bilmeyeni bilmelidir temalı Pink Floyd – Another Brick In The Wall parçası hakkında söyleyeceklerim, düşüncelerim var. Merak edenleri davet ediyorum.
Another Brick In The Wall, mütamadiyen Pink Floyd’un en bilindik parçası. En etki bırakanı. En çok dinleneni. Burada popülerliğini sorgulamayacam. Etkisini sorgulayayıp, düşüncelerimi paylaşacam.
Bilindiği üzere bu parça Part 1.2.3 ve Wish You Were Here ile 4 kısımdan oluşmaktadır. Etrafta dolaşan kısa versiyonu mevcuttur. 1979’da The Wall albümünde çıktığından beri bir çok coverı yapıldı, bir çok insanın diline dolandı ve günümüzde hala etkisini yitirmemiş bir şekilde hala söyleyebiliyor ve dinleyebiliyoruz.
Sizce de bu parçayı dinlerken insanın hala içinde bir kıpırtı olmuyor mu? İçimizdeki anarşist damarı ön plana çıkartıyor adeta. Bir baş kaldırışı temsil ediyor. Olmamışlığı, insanın kabullenmekten ziyade sorgulamasının gerektiğini ön plana çıkartıyor. Aradan 39 yıl geçmesine rağmen ritmi, sözleri, soloları, kullanılan gamları, armonileri; belki çok zor ve teknik işler değil ama birleştiğinde insanın içinde kıpırtı yaratmaya devam ediyor.
Sadece öğretmenlere baş kaldırış değildi bu parça, evdeki dırdır eden karısına da değil. Onlar sadece asıl sembolün ufak parçalarıydı. Hayata baş kaldırıştı. Monotonluğa, süre gelen düzene, sıkıcılığa, haksızlığa bir baş kaldırıştı. Bu kadar çok anlam taşırken herkes kendinden bir şey bulabildi bu parçada. Sadece sözleriyle de değil. Çoğu insan melodisinde dahi kendini bulabildi. Bir çok insanın müzik kariyerine başlamasına vesile oldu. Bir çok dinlediğimiz müzisyene ufuk kapısı açtı. Kimisi için çaba kaynağıydı. Kimisi o parçanın etkisiyle hayat felsefini kurdu ve kazandı. Evet sadece bir parça. Bütün ruhu kapsayan sadece o bir parça. Tuğlaları kırmamız gerektiğini öğretti. Duvarlardan kurtulmamız gerektiğini. Kapasitemizin eğitimle sınırlı olmadığı öğretti.
Parçadaki en sevdiğim söz şu şekilde ve benim ben olmama BCT’ye çok büyük etkisi olan o söz:
All in all it was all just the bricks in the wall.
Hepsi hepsi, yalnızca duvardaki tuğlalardı.
O tuğlaları kırmaktı asıl mevzu. O zaman mutlu olabilmekti. Asıl o zaman huzuru hissetmekti…
Kendinize iyi bakın…
BCT yardırıyor incelemeleri. Müzik yoktu bayadır. Çocukluğumun şarkısı
Gözlerim doldu görünce. Ama bu kadar abartılması gerektiğini düşünmüyorum.
Film incelemelerinin arasına çok güzel gitmiş. Böyle yazılardan daha fazla lazım
Arada böyle duygusal yazılar…
Çok iyi gidiyorsunuz üstad
Benim içinde büyük yere sahip olan bu şarkıyı da incelemelere aldığınız için teşekkür ederim dediğiniz gibi aynen insanın en nayif ruh halinde bir çocuk kadar hassas ve heyecanlı yaklaşımlarımızda dahi bir anda içimizdeki anarşisti ortaya çıkartıyor. benim klip olarak asıl sevdiğim https://www.youtube.com/watch?v=YR5ApYxkU-U klip burda var keşke bunu paylaşsaydın ama neyse canın sağolsun siyasete dem vurma diyen sayın patronum burda sizi çok içten buldum ve doğrusu gelecek yazılarım için cesaret ve ilham oldu teşekkür ediyorum.