Selamlar, sevgiler çok değerli gözümün çiçeeeeeeee…
Oyunlarıyla büyüyen nesle dahil olduğum bu dünyanın, origin filminin çıkacak olması beni heyecanlandırmaya yetmişti. Önceden Jolie’nin canlandırdığı 2 filmlik serisi vardı ama o daha çok sexepalite ve 80’ler klişeleri barındıran bir yapımdı. Oyunlardan bağımsız Angelina Jolie üzerinden popülerlik elde etmeye çalışmıştı.
Şuan ki filmimize geçelim. Yeni Lara Croft’umuz Alicia Vikander adeta bir cosplay çalışması. Kadını oyundan çıkarıp filme koymuşlar. Filmin genel hali bu şekildeydi. Oyuna inanılmaz derecede sadık kalınması ve alt materyallere değer verilmesi işin ayrı güzel boyutuydu.
İster istemez oyunla karşılaştırıyorum. Çünkü elimizdeki baz alınması gereken taraf burası. Asıl oyunlarını oynamış nesil için yapılmış bir film.
Oyunu oynayan yada araştıran bilir. Bizim Lara Croft babasının izinden gidip, çeşitlik antik kuntik Jopan efsanlerini çözmek için, bilinmeyen ne kadar ada varsa dolanan birisi. Her oyundan farklı ama aynı kurguya dayalı bir seridir. İzlediğimiz filmde senaryoda, filme uyarlanabilirlik adına bazı değişikliklerde bulunulmuş ama dışarıdan şöyle bir baktığımızda aynı zamanda oyunun aynısı sinema perdesine yansıtılmış. Oyundan ki dövüş sekansları olsun, senaryonun ilerleyişi olsun.
Özellikle filmdeki zeka oyunlarına dayalı sahneler benim ayrı bir hoşuma gitti diyebilirim. Oyunda bulmacaları çöze çöze ilerliyorduk. Filme de aynı şekilde bunu yansıtmışlar. Aksiyon bol olmuş, lakin içi boş bir aksiyon olmamış. Her zaman dediğim gibi, aksiyona bayılırım ama içi boş bir hikayeye sahip olursa o aksiyonun bir anlamı kalmıyor. Buna dikkat edip, içi dolu dolu ilerlemeleri gayet yerinde bir hareket olmuş.
Oyunda fantastik kısımlar mevcuttu. Filmde ise bu mevzulardan kaçınılmış. Tamam yine bak büyü yaptım, öldün saçmalıkları yoktu oyunda ama film o azıcık olan fantastik boyutu da yok saymış. Bu en başta beni üzdü. Çünkü oyunun aynısını izlemeye başlamıştım ve acayip derecede gaza gelmişken, değiştirdikleri bu nokta hayal kırıklığına yok açtı bende. Ardından düşününce mantıklı bir hareket olduğuna karar verdim. Çünkü fantastik filmler günümüzde çok fazla, doğal olarak mantık ve teori üretmeniz de zorlaşıyor. Hikayeyi ister istemez basite indirgiyor. Filmde ise bunu tamamiyle es geçip, zeka boyutuna tüm ağırlığı vermişler. Aynı zamanda olmazsa olmaz aksiyon boyutuna.
Şimdi bu kadar oyunundan konuştuk, filmiyle karşılaştırdık falan. Oyununu oynamayanlar isterlerse oyun incelememizi buradan okuyabilirler.
Oyunları oynamışsanız eğer, en azından birini, film sizi gayet güzel tatmin edecektir. Oyunlarını oynamamış tayfa için ise yine keyifli gelecektir. Film kötü bir film değil. Her türlü ilgi çekici ve insanı sıkmayan tarafı oldukça mevcut.
Assassin’s Creed oyunlarının, filme uyarlanış rezaletinden sonra, bu filme de şüpheyle yaklaşarak gitmiştim ama bu film oyun filmi nasıl yapılır bize mütamadiyen gösterdi. Yönetmen Roar Uthaug, Tomb Raider evrenine oldukça sadık kalmış ve değiştirdiği kısımları da boşluk olsun diye değiştirmemiş.
Son olarak, oyunları oynadıysanız kesin izleyin. Oynamadıysanız da seveceksiniz, size keyifli dakikalar sunacak.
Bir sonraki incelemeye kadar kendinize iyi bakın. Konu Deposu instagram sayfasını takip etmeyi unutmayın.
Instagram bizi bozar. Filmi ise bende uzun zamandır bekliyorum, izleyeceğim.
Oyununu yeni oynamışken bakalım bakalım. Hacı sağolasın. Yine güzel bir inceleme. Artık gömmüyorsun çok sanki 😀
Ben de küçükken oynardım oyununu ama o zamana dair hatırladığım pek bir şey yok 🙁 Filmini kesinlikle izlemeyi düşünüyorum. İnceleme için teşekkürler