Arkadaşlar, selamlar hepinize. Geçen gün yaptığım ve muhtemelen son olacak olan film eleştirisinden sonra tekrar kültür kategorisinde sizlere yeni bir seri ile geliyorum. Sürekli olarak sorduğumuz ”neden ?” sorusunu sizle birlikte daha farklı bir açıdan bakacağız.
“Neden ? “Sorusu sadece merak mı içerir , yoksa içinde bir karşı duruşta var mıdır ? Bir kaç neden sorusuyla başlayalım. Neden insanlar birbirlerine hükmetme isteği duyar ?
Neden insanlar sadece insanlara değil tüm evrene sahip olma isteğini arzular?
Neden insanlar arasında ayrım vardır bilimsel olarak geldiğimiz nokta bellidir halbu ki , veya neden insanlar teolojiye göre dahil aynı ortak atadan geldiğini belirtseler bile ırk olarak ayrılmıştır? Dinlere mezheplere ve çok çok daha uzatabiliriz ve hatta hiç anlayamadığım bir neden? Sorusu da bazı insanlar neden biadı, köleliği kabul eder ? Bunları ortaya koyan kim nedir sorusu sosyoloji, psikoloji, teoloji ve birçok konuya girmemizi sağlar ama ben bu soruya mikro organizmalarımız hatta arttırıyorum bağırsakta yaşayan bakterilerimizin neden olduğu bir sebebdir desem… nasıl mı? Buraya kadar bahsettiğim tüm neden sorularına biri veya birilerinin egosu diyebilir miyiz? O zaman neden egomuz var neden benciliz ? İşte burda konuya henüz yeni girmiş oluyorum.
Sindirim kanalımızda 500 e yakın tanımlanmış bakteri türü ve 2 kg ağırlığına ulaşabilecek şekilde vücudumuzdaki hücre sayısından 3 trilyon daha fazla sayıda bakteri vardır. Bazı bilim adamlarına göre bizim sadece yüzde 10 insan olduğumuzu %90 ınında mikrobiyel olduğunu söylemişlerdir. Bilim adamlarına göre bağırsak ile beyin arasında ciddi bir bağ vardır. Bu nedenle bağırsaklara ikinci beyin de denmekte olduğunu biliyor musunuz ?Beyin ve bağırsaklarımız birbirine vagus siniri ile bağlıdır. Kişinin ruh hali, duygu durumu ve iştah durumlarını etkileyen serotonin, endorfin gibi nörotransmitterler beyin ve bağırsaklarımızda bulunur. Bu sağlıklı bir beyin için sağlıklı bir bağırsağa ihtiyacımız var demektir. Anti depresanların bağırsaklarda sorun yaratmasının ana sebebide budur daha önceden yazmış olduğum ” Gerçek Sen Kim?” yazımda bizlerin birer makina olduğundan bahsetmiştim ve şimdi de diyorum ki bizi yöneten beynimizi de kontrol eden bağırsaklarımızdaki bakterilerdir.Bunların %85′ i iyi huylu %15′ i kötü huyludur zaten dengesi böyle sağlanır. Yani sen kalk şuna kızdım, buna mutlu oldum de, yaşadığın şeylerin isteklerinin tecrübelerinin duygu durumlarında etkili olduğunu düşün ve hatta sen hala düşünebildiğini düşün ama aslında bakterilerin esiri ol yok artık dedirtecek ama gerçek bu.
Tahmini olarak iki hafta içinde yeni bir” Neden ? ” ile sizlerle olacağım bağırsaklarınıza iyi bakın 🙂
Nasıl yani şimdi herşeyi bakteriler mi yapıyor ozaman. kafam karıştı
Yediklerimize bağlı olarak stres oranımızın değişmesi bilimsel bir gerçek. Bakterilerimizin ona göre şekillenmesi hem evrimsel, hem kimyasal hemde durumsal olgulardır. Aklıma kedi örneği geldi yazıyı okuyunca. Örnek bize ait değil, bunu belirteyim, paylaşmak istiyorum. Kediler toksoplazmik bakteriler barındırıyor. Bu bakterileri farenin beynini manipule etmekte. Bu sayede bu bakteriyi, kedinin bulaştırdığı ortamdan kapan fare, kediye aşık oluyor. Bu sayede kedi fareye daha kolay erişebiliyor. Bu bakterilerden bizde etkilenebiliyoruz ve bu bakteriler yüzünden kediyi sevdikçe daha çok sevesimiz geliyor. Bizde manipule ediliyoruz.
Bakterilerin insanı yönlendirmesi gerçekten muazzam. Süre gelen alışkanlıkları ileriki zamanlarda bizim benliğimiz dediğimiz olguyu ortaya çıkartıyor. Eline sağlık.
Bakteriler bizi kontrol ediyorsa beksterileride kontrol eden bakteriler mi var? Bunun sonu yok
O kadar yüksek kontrol etme kapasiteleri sadece bakterilerde olduğunu sanmıyorum. Beynimizde o kadar kimyasal olay var